26 Haziran 2008 Perşembe

yaşam


yaşam acısıyla sevinciyle giderek daha da zor olmaya devam ediyor. Kimsenin acıma duygusunun kalmadığı herkezin geçim derdine düştüğü şu günlerde yaşamak ve hayatta kalmak bi hayli zor. Hırsızların insanları canında bezdirdiği. Düşünsenize onca emek harcıyorsunuz alın teri döküyorsunuz biri gelip herşeyinizi çalıyor yazık çok yazık.


21 yüzyılda herkez çok bencilleşti kendisinden başkasını düşünmüyor. Teknoloji ise giderek insanları yalnızlığa itiyor. Bunun farkını bayramlarda daha da iyi anlar olduk. İstanbulun bir çok semtinde komşuluk kalmadı yıllardır aynı binada yan yana oturan insanlar bile birbirini tanımıyor birbirinden haberi yok bunun sonucu olarak hırsızlığın artmasıda gayet doğal gibi gözüküyor.


Sanki bütün insanları korku salmış sokakta yürürken dahi kimse kimsenin yüzüne bakmıyor sonki insanların hiç bir umurlarında değil yabancı nüfüsu milyonlara dayanmış evlilikler giderek azalmış yerine birlikte yaşamalar başlamış. Bosanmalar giderek artmış biz toplum olarak nereye gidiyoruz. Bu sorunun cevabını bilen varsa yazsın hakikaten giderek yozlaşmaya doğru ilerliyoruz sanki hiç birşey umurumuzda bile değil herkez h-kendini kurtarma çabasında trafikde ilerlerken bile bir çok tehlike atlatıyoruz.Giderek yabancılaşıyoruz.

17 Haziran 2008 Salı

İnşallah

İnşallah bu yazdıklarımı kimse okumuyordur dşyecem diyeceksini yazdığın yere bak internete yazıyorsun sonrada kimse okumuyordur siyorsun deli misin be adam git anı defterine bilmem neyine yaz neden buray yazıyorsun. Sıcak havaların bastırması insanlarımı olumsuz yönde etkilediği üzre biz yazarlarıda büyük ölçüde etkiliyor sıcakdan dışarı çıkamaz olduk dışarısı alev alev yanıyor bu senede istanbul boşalacak gibi herkez tatil yörelerine gidecek köyüne gidecek yazlığına gidecek tabiki bu şehrin emekçileri hiç bir yere gidemeyecek çalışmaya devam en güzel yanıda herkez gidince trafiğin boşalması ne kadar güzel bir şehir haline geliyor istanbul sessiz sakin sanki uslu bir çocuk gibi. Eski istanbul gunlerını özlüyoruz gerçi istanbul deyinnce şuan kocaman dev gibi bir şehir geliyor aklımıza urkütücü bir şehir hakikaten o kadar büyüdüki bu sehir bir ucundan öteki ucuna gitmek trafik saatinden yola çıkar iseniz şayet en az 3 saat ben öyle biliyorum ki şehrin bir ucundan öteki uuna çalışmaya giden insanlar var hakikaten hem bu çalışan insanlara yazık hemde bu şehire yazık ediyoruzç .adam avılarda oturup kadıköye işe geliyorsa o adamdan fazla bir performans beklemeyin. Çünkü adam zaten performansının büyük bölümünü işe gelmek için harcıyor sabah ın beşinde uayanıyor iki saat gidiş iki saa geliiş günün dört saatini yolda harcıyor. Gerçektende İstanbul çok kozmopolit bir şehir olmaya devam ediyor şöle bir çıkın taksime istiklal caddesinin başından sonuna kadar yürüyün ne demek istediğimi çok daha iyi anlayabılrısınız bu gençlik nereye gidiyor sizce yada nereye götürülmek istineyor. Yolda görüdüğümüz bir çok gence anlam veremez olduk ben ufakken otobüse yaşlı bir teyze binince yer verme yarışı yaparken şimdi ufacık çocuklar dahil otobüste uyma numarası yapıyor. Yıllar arasında ki fark ne sizce önceden daha azmı çalışıyorduk yorulmuyorduk şimdiki zamanın çocukları çok hazla çalışıyor baktığım zaman fark göreniyorum. Giderek toplumuz bozuluyor yozlaşıyor sonı nereye varıcak gerçekten merk ediyorum t
rl b,lleti mutlaka bir yrde dur dıyecektı

6 Haziran 2008 Cuma

Cumartesi

Bügün istanbul'a öyle güzel bir yaz yağmuru yağdıkı trafik çok yoğun olur diye sabah çok erken çıktım yola ama bügün cumartesi olduğundan dolayı ve yağmurdan dolayı kimse yola çıkmamıştı çabucak perpaya geldim. İstanbul yağmur yağıncada güzel oluyormuş. Miş gibi toprak kokusu şu

başbakanı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanılığından dolayı tekrar tebrik etmek istiyorum İstanbul'un yeşilliğine çok büyük katkısı oldu sayın Toppaş'da lale eke dursun.

5 Haziran 2008 Perşembe

kurye şirketleri

kurye şirketleri günümüzde mantar gibi çoğalmaya başladılar yollarca yüzlercesini görmek mümkün resmen trafik cambazları desek daha da doğru olur.